Infinity Regenerative Clinic

BLOG

IRC Logo

Infinity Regenerative Clinic
Diyabet Günü

Dünya genelinde her 6 saniyede bir kişi, diyabet hastalığına bağlı sorunlar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Uluslararası Diyabet Federasyonu (UDF) verilerine göre 20 – 79 yaş aralığındaki her 11 bireyden 1’i diyabet hastasıdır. Bu oranın 2045 yılında 1/10’a yükselmesi beklenmektedir. Teşhis edilemeyen hasta sayısının da epeyce fazla olduğu bilinmektedir.

Dünya Diyabet Günü nedir ve neyi amaçlamaktadır?
Uluslararası Diyabet Federasyonu (UDF) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 1991 yılında başlatılan, yılın her 14 Kasım günü anılan Dünya Diyabet Günü; hızla artan diyabet vakalarına dikkat çekebilmek ve bir farkındalık oluşturabilmek, böylelikle diyabete bağlı ölümlerin önüne geçebilmek amacı taşımaktadır. Günümüzde, Türkiye de dahil olmak üzere 160’tan fazla ülke, bu özel günü tanımakta ve farkındalık yaratabilmek adına bilgilendirici etkinlikler gerçekleştirmektedir.

Diyabet nedir?
Halk arasında daha çok şeker hastalığı olarak tabir edilen diyabet; çağımızın en sık rastlanan kronik rahatsızlıklarındandır. Dünyanın her yerinde yaygın olarak görülür ve ölümcül birçok hastalığın oluşumunda da birincil rol oynamaktadır. Bu hastalığın tam adı olan Diabetes Mellitus, Yunancada şekerli idrar anlamına gelmektedir. Pankreasın yeterli miktarda insülin üretememesi veya üretilen insülinin etkili bir biçimde kullanılamaması sonucu oluşan, metabolik bir hastalıktır.

Sağlıklı bir bireyin açlık halinde kan şekeri düzeyi 120 mg/dL’nin, tokluk halinde ise (yemek yedikten en az 2 saat sonra) 140 mg/dL’nin üzerine çıkmaz. Açlık ve tokluk halleri içerisinde ölçümü yapılan kan şekeri düzeylerinin, bu seviyelerin üzerinde olması halinde, kişiye diyabet tanısı konulur. Ailesinde şeker hastalığı olan kişilerde, bu hastalık daha sık görülür. Alınan fazla kilolar ile diyabetik olma riski de artar.

Tüketilen besinler, bağırsaklarda parçalanarak vücudun yakıtı olan glukoza dönüştürülür. Sağlıklı kişilerde kana geçen glukoz, pankreastan salgılanan insülin ile hücrelerin içine aktarılır. İnsülin hormonunun olmaması yahut etkisinin bozulmuş olması halinde ise glukoz, hücrelerin içerisine taşınamaz. Bu da glukozun kanda artması anlamına gelmektedir. Diyabetin kan şekeri yüksekliğine bağlı bazı belirtileri arasında; aşırı susama, sık idrara çıkma, fazla iştah, ağız kuruluğu, görme bozuklukları, yorgunluk ve halsizlik vardır. Kan şekeri kontrol altına alınmaz ise göz, böbrek, sinir uçları, kalp ve beyin damarları gibi pek çok organda kalıcı hasara neden olur.

Kaç tip diyabet vardır?
Toplumda en sık rastlanan 2 tip diyabet vardır. Tip I; çoğunlukla çocuk ve gençlik dönemlerinde görülmektedir. Ülkemizdeki diyabet hastalarının yaklaşık %10’unu kapsamaktadır. Tip I diyabet, insülin salgılanmasında görev alan pankreas beta hücrelerinin tahrip olması sonucu oluşmaktadır. Bulantı, kusma, halsizlik, yorgunluk, derin solunum, ağız kuruluğu, ciltte kuruluk, fazla su içme ve sık idrara çıkma gibi belirtileri bulunmaktadır. Tip I diyabette insülin kullanılması gerekmektedir. Zira insülin hormonu, vücut için yeterli derecede salgılanamamaktadır ve dışarıdan destek alınmalıdır.

Genellikle 40 yaşın üzerindeki bireylerde görülen Tip II diyabet ise toplumda en sık görülen diyabet formudur. Tip I diyabetten farklı olarak pankreastan insülin salgılanmakta fakat bu insülin hücreler tarafından kullanılamamaktadır. Hastalığın ilerleyen evrelerinde ise salgılanan insülin seviyesi azalmaktadır. Obezite ile yakından ilişkili olan Tip II diyabet, genetik yatkınlıklara bağlı olarak da ortaya çıkabilmektedir. İştah iyi olmasına rağmen kilo kaybı, görme bozuklukları, kaşıntı, el ve ayaklarda uyuşma gibi belirtileri bulunmaktadır.

Diyabet hastaları nelere dikkat etmelidirler?
Diyabet hastalarının, yaşam kalitelerini iyileştirebilmeleri için muhakkak dikkat etmeleri gereken bazı kurallar vardır.
• Kilo kontrolü sağlanmalıdır.
• Yeterli ve kaliteli bir uyku düzeni oluşturulmalıdır.
• Hareketsizliğin önüne geçilmelidir.
• Kan şekeri düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir.
• Stresin en iyi şekilde yönetilmesi gerekmektedir.
• Sigaraya son verilmelidir.
• Doymamış yağ bakımından zengin besinler tercih edilmelidir.
• Doktor kontrolleri asla aksatılmamalıdır.

Talep Oluştur

En kısa sürede sizlerle iletişime geçeceğiz.