
Infinity Regenerative Clinic
Genetik Hastalıkların Oluşma Riski, Yaş İlerledikçe Azalır mı?
Anne ve babadan alınan miras genler, neredeyse tüm hastalıkların tohumu niteliğindedir. Şayet bireyin ailesinde yüksek tansiyon yahut diyabet hastası biri var ise, kişinin de bu hastalıklara yakalanma riski oldukça yüksektir. Peki, ilerleyen yaş ile birlikte bu riskler azalır mı?
Genetik Hastalıklar
Genetik kodlar, anne ve babadan çocuklara aktarılan bir mirastır. Kuşaktan kuşağa geçen bu genetik yapılar, DNA zincirlerinden oluşmaktadır. Kişinin, dünyaya geldiği andan itibaren, DNA yapısında nasıl bir yaşam süreceğine dair tüm bilgiler mevcuttur. Anne ve babasında herhangi bir genetik hastalık bulunmayan bebekler, sağlıklı bir biçimde dünyaya gözlerini açıp, yaşamlarını sürdürebilmektedir. Fakat, ebeveynlerinin genlerinde yahut kromozomlarında bir bozukluk, hastalık ya da farklılık bulunan bebeklerin DNA yapılarında mutasyon olarak adlandırılan değişiklikler meydana gelebilmektedir. DNA yapısındaki bu mutasyonlar, genetik hastalıkların oluşumunun en temel aktörü durumundadır.
Genetik hastalıklar bazı bireylerde doğuştan, bazı bireylerde ise hayatlarının farklı evrelerinde ortaya çıkabilmektedir. Araştırmalar, her 30 kişiden birinin genetik bir rahatsızlık ile dünyaya geldiğini göstermektedir.
Genetik Hastalıkların Oluşma Riski, Yaş İlerledikçe Azalır mı?
Oxford Üniversitesinde yapılan bir araştırma; insanların yaşlandıkça hastalanmaya daha meyilli olduklarını fakat gen kaynaklı hastalanma risklerinin giderek azaldığını ortaya koymuştur.
Anne ve babadan alınan miras genler, neredeyse tüm hastalıkların tohumu niteliğindedir. Şayet bireyin ailesinde yüksek tansiyon yahut diyabet hastası biri var ise, kişinin de bu hastalıklara yakalanma riski oldukça yüksektir. Oxford Üniversitesinde yapılan çalışmada, kişinin yaşı ilerledikçe belli genleri taşımaktan kaynaklı bir hastalığa yakalanma olasılığının değişip değişmediği incelenmiştir. Bu bağlamda 500.000 kişinin genomik verileri kullanılarak yürütülen araştırmanın neticesinde; bireylerin genetik hastalık riskinin, yaşamlarının erken döneminde en yüksekte olduğu, sonraki dönemlerde ise hipertansiyon, cilt kanseri ve düşük aktif tiroid gibi birçok hastalık için düştüğü gözlemlenmiştir.
Yine de, bir bireyin genlerinin oluşturmuş olduğu hastalık riskinin yaş ile birlikte azaldığı, netleşmiş bir olgu değildir. Bilim adamları, kişinin genleri ile çevresi arasında hastalığa neden olabilecek bilinmeyen başka varyasyonların da var olabileceğinden kuşku duymaktadırlar.
Genetik Hastalıklar Nelerdir?
Genetik hastalıklar, anne – babadan kaynaklanan kromozom bozuklukları veya gen farklılıkları nedeniyle, DNA’da meydana gelen mutasyonlara bağlı olarak oluşmaktadır. Genetik hastalıkların oldukça fazla türü bulunmakla birlikte, bu hastalıklar bazen bireyde doğuştan, bazen ise sonradan ortaya çıkmaktadır.
Genetik olarak aktarıldığı bilinen bazı hastalıklar şunlardır:
Down Sendromu
Fazladan bir kromozom bulunması ile ortaya çıkan durumdur. Bu rahatsızlığa sahip bireylerin zeka seviyesi ortalamanın altındadır. Öğrenme güçlüğü ve konuşma bozukluğu görülmektedir. Down Sendromu, özellikle yaşlı annelerin hamileliklerinin sonucunda dünyaya gelen çocuklarda daha sık görülmektedir.
Daltonizm (Renk Körlüğü)
Bazı renk tonlarının algılanamaması ve birbirine karıştırılması durumudur. Bu rahatsızlığa sahip olan bireyler kırmızı, mavi ve yeşil renklerinin tonlarını birbirinden ayırt etmekte güçlük yaşarlar. Hiçbir rengi göremeyen, tüm dünyayı siyah – beyaz olarak gören renk körlerinin sayısı, yok denecek kadar azdır.
Hemofili
Kanın pıhtılaşamaması durumudur. Vücut, kanın pıhtılaşması için bazı proteinleri üretir. Bu proteinlerin üretilememesi, kanın da pıhtılaşamamasına neden olmaktadır. Hemofili hastaları, yaralandıklarında kanamaları genellikle ancak hekim müdahalesi ile durdurulabilmektedir.
Alzheimer
Zamanla beyin hücrelerinin ölümüne bağlı olarak hafıza kaybı, bunama ve bilişsel fonksiyonların azalması şeklinde seyreden hastalıktır. Basit unutkanlıklar ile kendini belli eden bu rahatsızlık, ileriki dönemlerde kişinin temel ihtiyaçlarını dahi kendi kendine karşılayamamasına neden olmaktadır.
Spinal Müsküler Atrofi (SMA)
SMA, en sık rastlanan genetik hastalıklardandır. Omurilikteki motor sinir hücrelerini etkileyerek, hareket kabiliyetini ortadan kaldırır. Özellikle bebekler için bir numaralı kalıtsal ölüm sebebidir.
Epilepsi
Halk arasında sara olarak bilinen epilepsi hastalığı, beyindeki nöronların ani ve kontrolsüzce boşalmaları sonucu oluşmaktadır. Vücutta istemsiz kasılmalara ve bilinç değişikliklerine neden olmaktadır. Beyin sistemini etkilediği için beynin yönettiği birçok işlevi de bozabilmektedir.
Genetik olarak aktarıldığı bilinen diğer hastalıklar şunlardır:
• Diyabet
• Kanser
• Kemik Erimesi
• Kansızlık
• Hipertansiyon
• Astım
• Sarılık
• AIDS
• HIV
• Kistik Fibrozis
• Vitamin ve Mineral Eksiklikleri