Birçok insan bedenindeki yağlanmayı estetik olarak değerlendirir ve kaygılanır. Oysa iç organların çevresinde (karaciğer, pankreas, bağırsaklar vb.) biriken yağ dokusu olarak bilinen "viseral yağlanma" birçok kronik hastalığın oluşmasına sebep olduğu için tehlike barındırır ve bu açıdan önemsenmelidir . Karın içi yağlanma olarak da bilinen bu yağlanma türü metabolik sendrom, diyabet, kalp hastalıkları ve bazı kanser türleriyle ilgili olabilir.

İçimizdeki bu sinsi tehlikenin başlıca nedenleri arasında yanlış beslenme, fiziksel aktivite eksikliği, hormonal dengesizlikler, genetik yatkınlık, uyku eksikliği, insülin direnci ve metabolik bozukluklar gibi sorunlar sayılabilir. Viseral yağlanmayı erken teşhis ederek olası sağlık sorunlarını önleyebilir ve hastalanmadan önce müdahale edebilirsiniz. Erken teşhis sayesinde yaşam tarzınızda değişiklikler yapabilir ve uygun tıbbi yöntemlerden yararlanabilirsiniz. Böylece tedavinin daha etkili bir şekilde olmasını sağlayabilirsiniz. Tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, bazı kanser türleri, karaciğer yağlanması ve metabolik sendrom gibi kronik hastalıkların önüne geçebilirsiniz.

Viseral yağlanmanın nedenleri arasında ruh hali ve uyku kalitesi de önemli bir yer tutuyor. Uyku ve ruhsal durum vücudun dengesini sağladığı için viseral yağlanma probleminde de dikkat edilmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Kaliteli uyku, hormonal dengeyi sağlayarak, stresi de azaltırken meditasyon ve yoga gibi rahatlama teknikleri de stres yönetimine yardımcı olabiliyor. Buna karşın sık alkol tüketimi, karaciğer yağlanmasını artırarak viseral yağ birikimini hızlandırırken sigara da insülin direncini artırarak, daha fazla kilo alınmasına neden olabiliyor. Özetle alkol ve sigaranın bırakılması, genel sağlık için olduğu kadar viseral yağlanmayla mücadelede de önemli bir yere sahiptir.

Her Hastalıkta Olduğu gibi Viseral Yağlanma İçinde Erken Teşhis Önemli! Rutin Kontroller Aksatılmamalı!

Viseral yağlanma tanısında kullanılan birçok çeşitli yöntem var. En çok kullanılan yöntemlerden check-up'lar bel çevresi ölçümü, kan testleri, görüntüleme yöntemleri ve vücut kompozisyonu analizi gibi çeşitli tetkikler içerir ve tedavi sürecinin başlatılmasını sağlar. Ayrıca bir başka seçenek olarak ultrasonografi de kullanılabilir ve karaciğer yağlanması ve derecesi değerlendirilebilir. Bu tetkiklerle viseral yağlanmanın varlığı ve miktarı değerlendirilebilir. Kliniğimizde tanı ve teşhis yöntemi olarak Tetkik Tarama Konsültasyon (TTK) adı verdiğimiz kapsamlı bir sistem kullanıyoruz. Sadece viseral yağlanma değil vücutta olası pek çok riski ortaya çıkaran Tetkik Tarama Konsültasyon (TTK) yeni nesil teknolojik cihaz ve ekipmanlarla vücudun baştan aşağı tarandığı ve kişinin genel sağlık haritasının çıkarıldığı bir sağlık tarama sistemi. Hücresel düzey detaylı analiz yaparken kişinin sağlık durumunu değerlendirip, alanında uzman hekimlerin konsültasyonuyla kişiye özel tedavi protokolü oluşturuyoruz . TTK sayesinde var olan ya da ileride oluşabilecek hastalıkları tespit edilebiliyor ve viseral yağlanma sorunu da varsa kişiye özel önlemlerin alınması sağlayabiliyoruz. TTK dahilinde yaptığımız antropometrik ölçümler, bel çevresi ve bel-kalça oranı gibi ölçümlerle viseral yağlanma riskini belirliyoruz. Kişinin ihtiyacına göre tedavi yöntem ve sürecini planlıyoruz. Bunun yanı sıra viseral yağlanma, bel çevresi ölçümü ve bel-kalça oranı gibi yöntemlerle değerlendiriyor, kesin tespiti için de vücut kompozisyon analiz cihazları veya görüntüleme yöntemlerini kullanıyoruz. Viseral yağlanmanın önlenmesi ve tedavisi için mutlaka kişinin anamnezini inceliyor ve multidisipliner bir yaklaşımla kişiye özel bir tedavi planı çıkarıyoruz.